Elektiriksel Kısmi Deşarj Nedir?

Elektriksel kısmi deşarj, iki iletken elektrot arasındaki dielektrik malzemenin yapısındaki boşluklar ya da devamlılığındaki problemler sebebiyle tam bir köprü oluşturamaması sonucu oluşan elektriksel boşalma ya da kıvılcımlar IEC 60270’deki tanımına göre; iletkene bitişik veya ayrık izolasyonu sadece kısmi olarak aşarak iletkenler arasında oluşan elektriksel boşalmadır. Diğer bir deyişle; iki aktif iletken arasındaki izolasyon malzemesindeki kısmi bozulmadır.

Elektriksel Kısmi Deşarj Nelerde ve Nasıl Meydana Gelir?

IEEE’nin yaptığı araştırmaya göre; orta gerilim ve yüksek gerilim sistemlerinde meydana gelen yıkıcı hataların büyük bir oranı (%80’i) elektriksel kısmi deşarj kaynaklıdır (Resim 2). Dielektrik malzemeyi deforme edebilecek kadar güçlü elektrik alanın olduğu her yerde (şaltlarda, kanallarda, kablolarda, kablo başlıklarında, kablo eklerinde, transformatörlerde) elektriksel kısmi deşarj oluşabilir. 

Bu deşarjlar, katı izolasyon sistemindeki boşluklarda (kağıt, polimer vs.), çok katmanlı katı izolasyon sistemlerinin birleşme yüzeylerinde (farklı izolasyon malzemelerinin dielektrik sabitlerinin farklı olması sebebi ile), sıvı izolasyon sistemlerindeki gaz kabarcıklarında veya gaz ortamındaki iletkenin çevresinde (corona deşarjı) oluşabilir. 

Genelde 1 mikro saniyeden daha kısa süreli darbeler (puls’lar) şeklinde görülür. Darbeler çok kısa süreli olmalarına karşın, darbe sırasında ortaya çıkan enerji, iletkeni saran dielektrik malzemenin bozulmasına, kontrol edilmeden bırakılması durumunda ise izolasyon hataları ile sonuçlanabilecek kadar güçlüdür. 

Elektromanyetik Metot
 
Kısmi deşarj olayı sırasında, deşarjın olduğu kısımdan elektromanyetik (radio) dalga yayılımı gerçekleşir. Bu dalgalar, metal muhafaza içinde akım endüklenmesine sebep olur. Oluşan kısmi deşarj darbelerinin (puls’larının) yüksek frekanslı olması sebebiyle, topraklanan metalin empedansı küçük voltajlar yaratacak kadar büyük olur. Bu vaka, 1980’lerde keşfedildi ve günümüzde Transient Earth Voltages (TEV) (Değişken toprak voltajı) olarak bilinir. Algılama, el dedektörü şeklindeki metalin yüzeyine kapasitif bir probun temasıyla olur. TEV, izolasyonun içinde oluşan kısmi deşarjı algılamak için kurulmuş bir yöntemdir. Çoğunlukla 200 MHz olmasına karşın, kısmi deşarj kaynaklı elektromanyetik dalganın frekansı 1 GHz fazla olabilir. Bu enerji, Ultra High Frequency (UHF) ekipmanı kullanılarak algılanabilir. Çoklu antenler, “Time-of-Flight” tekniği ile kısmi deşarj kaynağının yerini tespit edebilir.
 
Akustik Metot
 
Hem duyulabilen hem de ultrasonik aralıklarda, yalıtkan yüzeyindeki kısmi deşarj olayı, çevresindeki havanın ani genleşmesine sebep olur ve bunun sonucu olarak bir basınç dalgası oluşturur. Duyulabilir aralıkta gelen ses, tava üzerinde yağda kızartılan bir et parçasından gelen sese benzer. Ultrasonik ise, 20kHz’lik bir ses dalgasıdır. Algılama, 20kHz’e ayarlanmış hassas bir mikrofon yardımıyla yapılır ve duyulabilir frekansta bir sese dönüştürülerek bir kulaklık vasıtası ile duyulur. Bu teknik, metal muhafazanın içindeki ses enerjisinin dışarı çıkabileceği bir aralık olduğunda çok faydalıdır.
 
Termal Metot
 
Kısmi deşarj olayı sırasında, deşarjın olduğu kısımda yüksek akım yoğunluğu sebebiyle sıcak noktalar oluşur. Termal görüntüleme yöntemiyle tespiti mümkündür. Ancak çoğu yüksek gerilim elemanı metal kaplı olduğunda dolayı, termal yöntem ile sıcak noktalara erişim zordur.
 
Bu nedenle termal görüntüleme çoğunlukla pratik değildir.
 
Işın Metodu
 
Kısmi deşarj olayı sırasında, elektronların iyonizasyonu ve rekombinasyon süreci sebebiyle fotonlar harekete geçer. Işık yoğunluğu, esas olarak deşarjın büyüklüğüne ve izolasyon ortamına bağlıdır. Bu olay sırasında ışığın spektrumu, görülebilir aralıktan kızıl ötesine kadar geniş olabilir. Havadaki kısmi deşar sırasında azot bolluğu hakimdir. Sonuç olarak, optik enerjinin %90’ı mor ötesi bölgede oluşturulurken, bir kısmı da karanlık ortamda görülebilir aralıkta oluşur. Tabiki tespitinin mümkün olması için, kısmi deşarj olan ekipman görüş mesafesinde olmalıdır.

Kısmi Deşarj Hata Tespiti

Kısmi deşarj ve ilgili hataların tespiti, kısmi deşarj olayının kritik seviyede olup olmadığının karar verilmesi prensibine dayanır.

Düşük seviyedeki kısmi deşarj olayı, “kritik olmayan”, “kabul edilebilir” ya da “kısa zamanda orta seviyede bir kısmi deşarj olayına mahal vermez” olarak değerlendirilir.
Arızaların tespiti, kısmi deşarj olayının eşik değerlerini (Tablo 1) aşarak kritik seviyede olup olmadığını testler ile belirleyerek gerçekleşir.
Eşik değerleri;
1) Kısmi deşarj olayı mevcut değil ya da kritik seviyelerin altında,
2) Kısmi deşarj olayı var ve hatanın ilerleyeceğini, daha detaylı incelemeye ve izlemeye ihtiyaç duyduğunu gösteren bir seviyede,
3) Kısmi deşarj olayının çok ilerlediğini, arızanın gerçekleşmek üzere olduğunu ve tehlike arz ettiğini gösteren bir seviyede. Bu seviye, acil inceleme ve müdahale gerektirir.

Kısmi deşarj olayı sırasında birçok enerji türü açığa çıkar (elektromanyetik, akustik, termal ve ışık enerjileri). Çıkan bu enerjiler ve ilgili enerji türüne ait test metotları ile kısmi deşarj olayı algılanabilir. 

error: İçerik Korumalıdır !!